Hayatı Yaşamak

  
                  
  Ayrı ayrı yollar var . Ayrı ayrı seçimler, ayrı ayrı hayatlar. Farklı zevkler, farklı yaşam tarzları. Hayat kısa dendiğine bakmayın, hayat uzun yaşamak zor.Beylik laflar etmeyeceğim ama söylemek istediklerim var yaşamaya dair...

   Nimetler var bize verilen. Çok çok, dolu dolu nimetler. Tabi bir de seçimler. Gülmek bir nimet mesela. Somurtmaksa seçim. Gülmek varken , gülerken dudaklarından aralanan mutluluk,huzur yayılırken neden sarılmak,okşamak için yaratılan kolları delice sevmek,sevdalanmak,yaşamak için atan kalbinin önünde kavuşturup, hayata küskün durasın ki ? Ben yaşayabiliyorum , yaşıyorum diye bağırmak varken dünyaya karşı , neden sırtını dönesin ki gelincik dolu bahçelere ?

   İlk defa yakından,bire bir şahit oldum. Yaşıyorsun,nasıl olduğu sana kalmış. Ve ölüyorsun. Sonra tabutun getirilip bir masanın üzerine konuluyor. Vahlamalarla dolu dualar alıyorsun ve bitiyor. Bu Dünya'da ise ancak bir hayırseverin duasında anılıyorsun . Bilmem kaç yıl yaşadığın, yer edindiğibi sandığın bu dünyada artık sadece dua ne kadar uzunsa o kadar kalabiliyorsun.

  Herkesin sonu böyle olacakken , verilen nimetlerle yaşamak gerekir. Yaşamak dediysem kalbinin atmasından bahsetmiyorum . Ya da telefon ve bilgisayarın çerçevelediği bir hayattan . Çimlere yalınayak basmaktan bahsediyorum ve gün batımındaki turuncudan . Bakmaktan da bahsetmiyorum , görmek benim dediğim. Bir ağaca bakmak değil , yaprağın üzerindeki çiğ tanesini görmek.

  Umarım anlamışsınızdır benim gözümden yaşamayı. Gülmeniz, görmeniz ve yaşamanız dileğiyle...

                                                                                          Ece Ceren Esen