Sokak Olaylarına Geniş Bir Bakış

Sokakta tepkisini dile getirmeye çalışan binlerce kişi eylem yapıyor. Bunların arasında bu eylemlerin dozunu taşıran ve farklı amaçlarla orada bulunan yüz kişi var. İnsanlar bu yüz kişiye "provakatör" diyorlar. Bu provakatörler kamu malına zarar veriyorlar. Eylem sırasında taşkınlık yapıp polise saldırıyorlar. Eylemci gruptan da bir o kadar kişi gaza geliyor. Çatışma başlıyor. Çok sıkı bir şekilde müdahil oluyor polis (Kimse polisi suçlayamaz). Olaylar dindikten sonra eylem yapmaya devam etmek isteniyor herkes tarafından (Görüş bildirilmek isteniyor, eylemciler suçlanamaz). Ancak hükümet tüm eylemcilere aralarındaki yüz kişi yüzünden hakaret ediyor (Burada da hükümet suçlanamaz). Polisin aşırı müdahaleleriyle sindirilemeyen, hatta dahası gaza gelen eylemciler müdaafa için toplanıyor ve çadır kuruyorlar. Barikat koyuyorlar sokaklara. Sonra yine o yüz propagandacı bariikat yapmak için çöpleri, otobüsleri deviriyor. Masum eylemciler yüz kişiye karşı karşı çıkıyorlar ve aralarında kavga çıkıyor. Polis müdahale ediyor (Tabii ki yine polis suçlanamaz). Olaylar böylece sürüp gidiyor.
Olaylar dinince insanlar polisin ve eylemcilerin arkasından atıp tutuyor.
Siyasetten tutun politikaya, oradan eğitime onlarca farklı yere çekiliyor bu eylemler. O malum yüz kişinin de arkalarından söylenmeyen kalmıyor. "Ancak onlar da küçücük çocuklardı!" (Onlar da suçlanamaz).
Ya hu, biz kimi suçlayacağız?
Suçun kimin olduğunu bulmak için suçu incelemeliyiz. Başlayalım;
- Sokak gösterilerindeki "Terrorist" anarşi
- Polisteki "Stres ve baskı"
- İktidarın "Söz" korkusu
- İnsanlardaki taşkın davranışlar (örneğin; Sokak olayları, Tribün olayları, Polis müdahaleleri...)
- Provakatörlerin "ayıklanamaması"
Yazımın başında da saydığım şekilde, kimse suçlanamaz.
Benim amacım kimseyi suçlamak değil. Önceki yazıların aksine ne bir tarafı, ne de öteki tarafı suçlayacağım. Tarafsızım. Bir sürü insan öldü. Vatansaşlar birbirini öldürdü. Kiminin suratında polis bariyeri vardı, kiminde ise peçe. Bir çok kişi öldü. E, ama kimse suçlanamaz! Ortada bir problem var, insanlar ölüyor. Bunlar kötüye kullanılıyor. Suçluyu söyleyeyim size; HERKES!
Bu olaylara herkesin söyleyecek bir şeyi vardı. "O haklı, bu haksız!". Kimse mi düşünmedi, böyle yaparsak olaylar alevlenecek?
Aranızda Orwell'i, Aytmatov'u, Cemil Meriç'i, dahası Hitler'i ve bir çok yazarın eserlerini okuyan yok mu? Kimse mi anlamadı?
"Şöyle oldu, böyle oldu" diyerek bir yere varamayız. "Şöyle olmamalı, böyle olmamalı" demeliyiz. Ancak bunu söyleyince "Ruhsuz, Solcu, Sağcı, hatta Provakatör" oluyoruz.
İnsanlar iktidarı eleştirince anarşist olmaz. Muhalefeti eleştirince de koyun olmaz. Önce şu yargıları bir kenara bırakın. Sonra gelin, hepsini eleştirelim!
Oğuzhan Kaplan
Oğuzhan Kaplan