Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki biz burada siyaset yapmadık ve yapmayacağız. Ne böyle bir amacımız var ne de bunu yapabiliriz. İstesek de yapamayız zaten. Amacım sadece düşüncelerimi yazmaktı ve yazdım da. Yazmaya devam edeceğim. Herneyse, konuya geçelim;

Muhafazakarlık nedir? Mustafa KUTLU muhafazakarlığı "İhtilalvari köklü değişikliklere tepki, eski kurum, gelenek ve teamülleri muhafaza, modernleşme karşıtlığı, kültürel ihyacılık gibi ana yönelişleri olan siyasi akım." olarak nitelendirir. Turgut Özal ise "Değerlere sahip çıkarak körü körüne taraf tutmaktır!" der. Yani genel görüşe göre eski ya da yeni değerlere sahip çıkmaktır. "Türk Muhafazakarlığı" ise tarihe meyilli ancak kültür ağırlıklı bir muhafazakarlıktır. "Türklük'ten bahis açarsak konu siyasete kayar. Açmayalım o zaman. Bazı görüşlere göre Türk Muhafazakarlığı dindarlıktır. Ben böyle düşünmüyorum. Fakat bazıları böyle düşünmeme sebebi olarak "Din ve modernleşme bir arada olmaz!" diyor. Bu açıkça saçmalıktır. Sebep olarak din-modernlik çatışmasını gösteremeyiz. Örneğin; Kırgızistan'da bozkırdaki kadınlar keçe örme kalpak takarak örtünürler. Fakat ülkenin şehir kesiminde palto ve başörtüsü kullanılır. İkisi de müslüman bir ülkenin müslüman bireyleri fakat farklı örtünme biçimleri var. şehirdeki daha modern fakat ikisi de dini yaşıyor. Din modernleşmeye aykırı değildir. Biz de toplum olarak modernleşme yaşadık son yüzyılda. Bu bazılarına göre "Geleneksel muhafazakarlık" bazılarına göre "Türk Muhafazakarlığı" adı altında yapıldı. Ki yine de kimse diyemez ki Türküye Cumhuriyeti dinsizdir. Ömer bin Abdülaziz'e göre "Gelenek büyük olasılıkla din temellidir. Diğer olasılık ise hurafedir.". "Sosyal hayat bir karmaşa içinde. Yılbaşı kutluyoruz diye bizi gavurlukla suçlayan komşumuz bir ganyan bayi".

Türk Muhafazakarlığı nedir, tanım yapamam. Fakat yorumlarımı paylaşabilirim. (Zaten sitenin açılış amacı da bu. Yanlış anlaşılmasına rağmen...) "Türk Muhafazakarlığı" Türklük tarihi ve kültürel değerlerine sahip çıkmaktır bana göre.